benim kıymetli izleyenlerim

19 Nisan 2010 Pazartesi

LE CHATEAU DU CHAMBORD ŞAMBOR ŞATOSU (FRANSANIN EN BÜYÜK ŞATOSU

C  bu gün yine geçmişten kalan resimleri incelerken bu fransanın en büyük şatosu olan şambord resimlerini buldum ve sizlerle paylaşmak istedim gerçekten gezerken tam 1 gününüzü alan bu şato zamanında kralların av partısı düzenlediği fransanın kuzeyınde  loir nehrinin yakınında  her yer yemyeşil  bereketlı yerler.Yazın en sıcak zamanında bile şatonun içi oldukça serin .benim dikkatimi çeken koca koca şömıneler oldu gerçekten kışın o gunlerinde insanların ısınması için şöminelerin o ka dar  büyük olması gayet normal  loir vadisindekı 7 ,8 kadar daha şato gezdik bizi en çok etkıleyen burası oldu bahçesinin büyüklüğü , yeri,  ferahlığı  gezerken değişik hislerle gezdiğimi  hatırlıyorum. Sarmal merdivenlerden çocuklar ayrı bir ayrı başlamiştık  bir an çocukları kaybedeceğim diye korkmuştum çünkü merdivenlerden çıkarken birbirinizi görmüyorsunuz ama katlarda merdivenler kesişiyor  
 440 odası, 90 salonu, herbiri sanat eseri 400 çini sobası, 365 bacasıyla çok ihtişamlı. Yaklaşık 500 yıllık tarihi boyunca, sadece 12 yıl içinde yaşanmış. 1519’da başlayan inşaatında 18 bin işçi çalışmış. İki bin kadar sanat eseri barındıran yapıda ünlü yazar Molier de bir dönem konuk olmuş. Aslında şato, içinde yaşamaktan çok, ihtişam gösterisi amacıyla inşa edilmiş. Şatoyu yaptıran Kral I. François’in sembolü semender tam 800 farklı yere işlenmiş. Leonardo de Vinci’den esinlenerek yapılan sarmal merdiveni çok ünlü. 1981’de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan şatonun inanılmaz boyutlardaki bahçesi 32 kilometrelik duvarla çevrili. Duvar uzunluğunda Fransa rekoruna sahip. Parkındaki geyik, domuz gibi yaban hayvanları çevrede gezen turistlerden, koşu yapanlardan, bisiklete binenlerden hiç etkilenmeden yaşamlarını sürdürüyor. Saldırganlığıyla meşhur yaban domuzu bile burada huzur içinde yaşıyor. Fransa'nın bahçesi olarak adlandırılıyor. Bu bölge Paris'den en az 3 saat uzaklıkta. Fransa'nın en uzun nehri olan Loire bu vadinin ortasından geçiyor ve ılıman iklim altında o bereketli toprakları suluyor.


Bölge gerçekten yemyeşil ve bu şahane bitki örtüsü arasına serpiştirilmiş yüzlerce şato bulunmakta. Şatoların bir kısmı hükümete, kalanı ise şahıslara ait. Bunlardan bazılarını sahipleri ziyarete açmış, bir kısmı ise otel olarak hizmet veriyor.





Loire Vadisindeki şatoların en büyük ve gösterişlisi Chambord Şatosu. Bu şato Fransız hükümetine ait.

Bu şatoyu Kral 1.Francoise bir av köşkü olarak yaptırmış. Şato sadece av döneminde kullanmak üzere tasarlandığı için rahat ve kullanışlı olmadığından Francoise 1 döneminden sonra uzun süre krallar bu şatoya uğramamış.



14.Louis döneminde şato iyice onarılmış ve Moliere burada ilk gösterilerini sahneye koymuş.





Şato İhtilal döneminde yağmalansa da, Napoleon imparator olunc asiller arasında el değiştirmeye başlamış. 1930 yılında şato hükümet malı olmuş. Hatta İkinci Dünya Savaşı sırasında Louvre müzesindeki şaheserler Nazilerden korunmak üzere bu şatoya taşınmış.





















Şatodaki sarmal büyük merdivenleri Leonardo da Vinci'nin tasarladığına inanılıyor. Leonardo, bu şatoyu yaptıran Kral Francoise 1'in hizmetindeymiş ve öldüğü ev Loire Vadisinde bulunan bir diğer kraliyet şatosu Amboise'ın yakınlarında bulunuyor.


Merdivenler bir DNA çift sarmalına benziyor. İki ayrı merdiven birbirine sarılarak yükseliyor ve bu merdivenlerde yürüyen insanlar birbirleriyle hiç karşılaşmadan aşağı yukarı inip çikabiliyor.







1. Francoise 'nın yatak odasında, yatağı çevreleyen perdelerdeki altın ve gümüş iplikler İhtilal zamanında sökülmüş.




Posted by Picasa




































Posted by Picasa













































Posted by Picasa