benim kıymetli izleyenlerim

31 Aralık 2013 Salı

DORE KEMER VE EŞARP, SİYAH KADİFE ETEK ,NARÇİÇEĞİ KIRMIZI PEPLUM BLUZ




evet izleyenler;))

Öncelikler herkese mutlu sağlıklı seneler temennisinde bulunmak istiyorum . Nice mutlu yıllara millet ve ülke olarak.

Eskilerin vazgeçilmez modası kadifeleri bu gün karşınıza siyah kadife etek olarak çıkıyor. Özellikle fitilsiz ve yumuşak kadifeler...
Siyahın asilliğini çok seviyorum , her bayanın gardolabında bulunması gereken en önemli parça kuşkusuz siyah bir kadife etektir.

hele ki doreyi nasıl ifade edelim dore ve lame  içerikli kıyafteler  modayı tekrar aydınlatıyor
hakim olan karanlık atmosferi lame ve kırmızı ile canlandırarak üç efsaneyi beraber kullanarak   gözde ve sade bir takım oluşturdum.Altın rengi aksesuarlara bayılıyorum, hatta sadece rengi değil kendi de altın olursa itirazım olmaz:

Eteğimi uzun  kalem tarzında dikitim.
Piyasada nedense  biz tesettürlülerin giyebileceği gibi uzun siyah kadife bulmak çok zor hadi ben dikiyorum da arayanların kolaylıkla bulamayacağı parçalardan biri
eteğimin kendisinden desenli ipek astarı da süper oldu

peplum bluzum de aslında geçen sene diktiğim ama uygun bir tamamlayıcı etek bulmadığım için gardolabımda bekleyen bir bluz dü artık onunda bir eşi var hatta güzelde bir ikili olduklarını düşünüyorum bluzumün kumaşı esnek olmadığı için yandan fermuar diktim fermuar olmazsa vücuda oturması başka türlü mümkün olmuyor.


29 Aralık 2013 Pazar

SİRKE YAPMASINI ÖĞRENDİM ANLATABİLİRİM EFENDİM

 izleyenlerim merhabalar
iki yıl önceydi her şey rastlantı sonucu internette kullandığımız sirkelerin asit olduğunu öğrenince başladı.
ne  yaniii   dedim hani meyveleri beklettiğimiz,

 kıvırcıkları dezenfekte olsun diye yıkadığımız ,
sebzeleri dezenfekte yaptığımızı sandığımız,
 rahatça meyveleri  kabukları ile ellerine verdiğimiz çocuklarımız şimdi asitli asitli  mi yediler bütün bunları .
yo olamaz,
ben onlara asitli bir şey kursaklarından geçmesin diye o içecekleri bile içirmeyip allem edip kallem edip hiç olmazsa asitsiz olan meyve suyunu için diye öğretirken ki onlar bile şaibeliyken....
meğer biz çokça asitli asitli salatalar yemişiz
hele ki bulaşık makinesine konan bardaklarım neden parlamıyor diyorken meğer ki sebebi başkaymış.
evet interneti bunun için seviyorum zararlı bilgilerin yanında faydalı olanlar  bize her şeyi öğretiyor
sirke yapımı da onlardan biri.
sorup soruşturunca aslında annemlerin bile çok önceleri sirke yaptığını öğrendim

efendim çooook kolay sakın yapmaya erinmeyin hele ki bir tadın ev yapımı sirkeyi


ne yapıyoruz yediğimiz elmaların kabuklarını soyuyorsunuz ya hani

işte onları çöpe değil geri dönüşümle hayatınıza kazandırıyorsunuz

ben mutlaka cam şişe kullanıyorum tabi sorduklarım arasında plastik şişe hani şu 5 lt lik su şişelerine hazırlayanlar da var .

neyse zaten bir gecede  yenen elma kabukları ile benim 1 lt lik şişem doluyor

sonra içine su  , turşu tuzu ,biraz ekmek ve tatlı birşeyler ben şeker ya da bal kullanıyorum

sonra ağzına bir tülbent mendil geçirip lastikle tutturun ağız kısmından ve oluşum için karanlık bir

noktaya koyun şişenizi .benim mutfak alt dolabım sirke oluşumu için bekleyen şişelerle dolu ama
 başka bir müsait yeriniz varsa daha bile iyi olur

zamanla açıp açıp bakıyorum

simdi burası çoook önemli size sirke kokusu gelince içindeki posayı bir süzgeç yardımıyla süzüp

  böyle üstteki gibi  suyunu ayırıp içine organik sirke ekleyip daha bir keskinleşmesini bekliyorsunuz.

bu halde bile kullanabilirsiniz ama keskin olmasını istiyorsanız  uzunca bir süre bekletmelisiniz
üstteki elma sirkem alttaki üzüm sirkem
 evet bu da internette bahsedilen sirke anasının görüntüsü
hep sirke ansından bahsediliyor ama resmi hiç yoktu  sirke anası oluştu ise sirkeniz kullanıma hazırdır hatta bu sirke anasını maya yerine kullanan da varmış ben daha denemedim
 
işte benim sirke yapım aşamalarım bunlar şimdi gönül rahatlığı ile kullanıyorum bu sıra ayva hoşafı yaptığım için bir de ayva sirkesi yapım aşamaları devam ediyor

 
 
GELELİM SİRKENİN KULLANILDIĞI YERLER
 
 
 
Sağlık bakımından bir ilaç, temizlik bakımından da çok faydalı olan sirke ve özellikle elma sirkesinin evinizde nerelerde kullanabileceğinizi biliyor musunuz? Reader's Digest dergisi, sirkenin birbirinden farklı kullanım alanlarını ve faydalarını kısa kısa maddeler halinde açıkladı. İşte bunlar
 
Bilgisayar ve çevre birimleri temizler: Bilgisayarınız, yazıcınız, faks makineniz ve diğer ev ofis araçlarını tozdan uzak tutarsanız daha iyi çalışacaktır. Temizliğe başlamadan önce tüm ekipmanların kapalı olduğundan emin olun. Bir kaba eşit miktarlarda su ve sirke koyun. Temiz bir bezi bu karışımın içinde nemlendirin, asla sprey şişesi kullanmayın. Silmeye başlayın. Klavyenizin tuşları gibi dar yerleri silmek için ise elinizde birkaç pamuk tomarı bulundurun.
 Bilgisayarınızın faresini temizler: Eski model toplu farenizi temizlemek için yarı yarıya sirke-su karışımı kullanın. Öncelikle, topu farenin altından çıkarın. Karışıma batırarak nemlendirdiğiniz bezi sıktıktan sonra topu temizleyin ve fare üzerindeki parmak izlerini ve kirleri çıkarmak için farenin kendisini de silin. Topun yuvasını temizlemek için bir parça nemlendirilmiş pamuk kullanın, topu yerine takmadan önce birkaç saat kurumasını bekleyin.  Duman kokusunu giderir: Eğer eti pişirirken yaktıysanız ya da evinizde ard arda sigara içiliyorsa, kokunun en yoğun olduğu dörtte üçünü sirke ya da elma sirkesiyle doldurduğunu bir kase koyarak duman kokusunu giderebilirsiniz. Koku evinizin tümüne dağıldıysa farklı odalarda birkaç kase kullanabilirsiniz. Koku bir günden daha kısa sürede çıkacaktır.  Küf lekesini yok eder: Küf lekelerini çıkarmak için sirkeye başvurun. Sirkeyi ilave havalandırma olmaksızın güvenle kullanabilir ve her yüzeye uygulayabilirsiniz. Sirkeyi banyonun demirbaş eşyalarında, fayanslarda, mobilyalarda, boyalı yüzeylerde, plastik perdelerde ve buna benzer birçok yüzeyde kullanabilirsiniz. Hafif lekeler için, sirkeyi eşit miktarda suyla seyreltin.  Krom ve paslanmaz çeliği temizler: Evinizdeki krom ve paslanmaz çeliği temizlemek için, sprey şişesine koyduğunuz seyreltilmiş sirkeyle ve yumuşak bir bezle parlatabilirsiniz.  Gümüşlerinizi parlatır: Gümüş bilezik, yüzük ve diğer takılarınızın yanında evdeki gümüş eşyalarınızın yeni gibi parlaması için yarım bardak sirke ve 2 yemek kaşığı karbonat karıştırdığınız suyun içinde 2-3 saat bekletin. Sonra soğuk suyun altında durulayın ve yumuşak bir bezle kurutun.  Tükenmez kalem lekelerini siler: Tükenmez kalem lekesi olan yere kumaş ya da sünger kullanarak biraz sirke bastırın. Leke çıkana kadar bu işlemi tekrarlayın.   Yapıştırıcıları, fiyat etiketlerini çıkarır: Çocuğunuzun mobilyanıza ya da duvarınıza yapıştırdığı etiketileri çıkarmak için, kenarlarına ve köşelerine biraz sirkeyi emdirin ve dikkatlice kredi kartı ya da plastik telefon kartıyla kazıyın. Cam, plastik gibi yüzeylerdeki fiyat etiketlerini çıkarmak için üzerine biraz daha fazla sirke dökün, birkaç dakika bekleyin ve temiz bir kumaşla çıkarın.  Makasınızı parlatır: Makasınız kirlendiğinde ve yapışkan olduğunda yıkamak için su kullanmayın. Bunun yerine makasınızın keskin kısmını sirkeye batırılmış bir bezle temizleyin ve sonra kurutun.  Kokan tuvaletinizi tazeler: Öncelikle banyonuzdaki eşyaları dışarı çıkarın, sonra duvarları, tavanı ve zemini, 4 litre suya karıştıracağınız 1 fincan sirke ve 1 fincan amonyak ve ¼ fincan karbonat ile yıkayın. Tuvaletin kapısını açık bırakın ve eşyalarınızı içeriye yerleştirmeden önce içerinin kurumasına izin verin.  Halılarınızı eski haline getirir: Eğer halılarınız eskimiş ve kirli görünüyorsa, eskisi gibi parlak ve canlı görünmeleri için 4 litre suyun için 1 fincan sirke kattığınız suya çalı süpürgeyi daldırın ve bununla halınızı süpürün. Halınızın ucundaki rengi atmış iplikler de ışıldayacak ve bu solüsyonu durulamanıza gerek yok.  Halıdaki lekeleri çıkarır: Halınızdaki lekeleri sirkeyle çıkarmak için, Hafif lekeler için yarım fincan sirke içinde 2 çorba kaşığı tuzu eritin, bu suyla lekeli yeri ovalayın, kurumasını bekleyip, elektrik süpürgesiyle süpürün. Daha büyük ve koyu lekeler için, karışıma 2 çorba kaşığı boraks ekleyin ve aynı şekilde temizleyin. Daha inatçı ve halının içine işlemiş kir ve lekeler için, 1 yemek kaşığı sirke ile bir yemek kaşığı mısır nişastasından macun yapın ve kuru biz bez kullanarak lekenin içine iyice ovalayarak yedirin ve 2 gün bu şekilde bekleyin, sonra süpürün. Leke çıkarıcı sprey hazırlamak için, şişeyi 5 ölçü su ve 1 ölçü sirkeyle doldurun. İkinci bir şişeyi de 1 ölçü köpüksüz amonyak ve 5 ölçü suyla doldurun. Lekeye bu karışımı yedirin. Birkaç dakika bekleyin sonra temiz, kuru bir bezle kurutun. Leke çıkana kadar bunu tekrar edin.  Mum lekesini yok eder: Romantik bir gecenin ışıltısı olan mumlar, ahşap mobilyalarınızda genellikle leke bırakır. Bu lekeyi çıkarırken, lekeyi yumuşatmak için fön makinesini en sıcak ayarına getirin ve kağıt havluyla kurutabildiğiniz kadar kurutun. Sonra, eşit miktardaki su-sirke karışımına batırılmış kumaş ile ovalayın. Yumuşak ve emici bir bezle kurulayın.  Mobilyalardaki su lekesini çıkarır: Ahşap mobilyalar üzerine bırakılan ıslak bardakların bıraktığı beyaz halkaları çıkarmak için eşit oranda sirke, zeytinyağını karıştırın ve bu karışımı yumuşak bir bezle lekeye uygulayın. Parlatmak için ise başka temiz ve yumuşak bez kullanın.

Mutfakta ve yemek pişirirken

Buzdolabınızı temizler: Kapının sızdırmaz contası ve sebze-meyve gözleri de dahil buzdolabınızın içini ve dışını temizlemek için eşit miktarlarda su ve sirkeyi karıştırın. Küf oluşumunu önlemek için, iç kapıları ve içteki gözleri bez üzerine sirke dökerek silin. Ayrıca, buzdolabınızın üzerinde birikmiş toz ve kirleri silmek için seyreltilmiş sirke kullanabilirsiniz.  Mikrodalga fırınınızı buharla temizler: İçi ¼ fincan sirke ve 1 fincan suyla dolu cam kaseyi fırının içine yerleştirin ve en yüksek ısıda 5 dakika bekleyin. Kase soğuduğunda, bir kumaş ya da süngeri bu sıvıya batırın ve iç yüzeydeki lekeleri temizleyin.  Kesme tahtasını mikroplardan temizler: Her kullanımdan sonra, tahtaları doğrudan sirkeyle silip temizleyebilirsiniz. Sirkenin içindeki asetik asit, E.coli, Salmonella, and Staphylococcus gibi zararlı mikroplara karşı iyi bir dezenfektandır. Asla su ve bulaşık deterjanı kullanmayın. Çünkü, bu tahtanın liflerini zayıflatır.  Bulaşık makinenizi yıkayabilirsiniz: Bulaşık makinenizin performansını yüksek düzeyde tutmak ve sabun tabakası oluşumunu yok etmek için, ünitenin altına seyreltilmiş 1 fincan sirke dökün ya da üstteki rafa bir kasenin içine sirke koyun. Sonra bulaşık makinenizi bulaşık ya da detarjan koymadan tam devir çalıştırın. Özellikle suyunuz sertse, bunu ayda bir tekrarlayın. Ancak, bu işlemi uygulamadan önce bulaşık makinenizin kullanım klavuzuna bir göz atın.  Porselen, kristal ve çam eşyalarınızı temizler: Cam eşyalarınızı parlatmak için durulama suyuna sirke ekleyebilirsiniz. Cam eşyalarınızı her gün parlaması için, bulaşık makinenizin durulama devrine ¼ fincan sirke ekleyin. Kristal eşyalarınızı parlatmak için bulaşık makinenizi durulama suyuna 2 yemek kaşığı sirke ekleyin. Sonra, bunları 3 ölçü su ve 1 ölçü sirke ile hazırladığınız su ile durulayın ve açık havada kurutun. Fincanlardan çay, kahve lekelerini çıkarır: Bunun için, eşit miktarda sirke ve tuzla ovalamayı deneyin, sonra bunları ılık suyun altında durulayın.  Su ısıtıcınızı (kettle) temizlemek için: Makinenizde biriken kireç ve mineral kalıntılarını temizlemek için, 3 fincan sirkeyi 5 dakika süreyle iyice kaynatın ve sirkeyi gece boyunca içinde bırakın. Ertesi gün soğuk suyla durulayın.  Kızartma sonrası temizlik yapar: Kızartma işini bitirdiğinizde ocağın üstüne, duvarlara sıçrayan yağ damlacıklarını temizlemek için, bunları seyreltilmiş sirkeye batırılmış sünger ile silebilirsiniz. Durulamak için soğuk suyla ıslatılmış başka bir sünger kullanın, sonra da yumuşak bir bezle kurutun.  Kızartma tavanızı korur: Kızartma tavanızda 10 dakika boyunca 2 fincan sirke kaynatmak, birkaç ay boyunca yiyeceklerinizin yapışmasını önler.  Mutfağınızın havasını temizler: Mutfağınıza dün pişirdiğiniz yemeğin kokusu sindiyse, 1 fincan suya yarım fincan sirke karıştırın. Ve karışım buharlaşana kadar kaynatın.  Yumurtanızı daha iyi haşlamanıza yardım eder: Yumurta haşladığınız suya litre başına 2 yemek kaşığı sirke ekleyerek, yumurtanızın çatlamasını önleyebilir ve kabuğunun daha kolay soyulmasını sağlayabilirsiniz.  Sebze ve meyvelerinizi temizler: Meyve ve sebzelerinizi yemeden önce, gizli kirleri, tarım ilaçlarını ve hatta küçük böcekleri yok etmek için, 4 litre soğuk suyun içine 4 yemek kaşığı elma sirkesi koyun, sebze ve meyvelerinizi bunun içinde durulayın.  Elinizdeki kokuları çıkarır: Yemek hazırladıktan sonra ellerinize sinen soğan, sarımsak ve balık kokusunu çıkarmak çok zordur. Sebzelerinizi dilimlemeden ya da balıkları temizlemeden önce biraz saf sirkeyle ellerinizi ovalamanız işe yarayacaktır.  Nefesinizi tazeler: Soğanlı ya da sarımsaklı bir yemekten sonra nefesinizin kısa sürede güzel kokmasının ve tazelenmesinin yolu, bir bardak ılık suyun içine 2 yemek kaşığı elma sirkesi ve 1 çay kaşığı tuzu eritip bununla ağzınızı durulamaktır.  Boğaz ağrısını hafifletir: 3 şekilde boğaz ağrısına iyi gelir; Boğazınız öksürükten dolayı tahriş olduysa ya da konuşmaktan ve şarkı söylemekten dolayı ağrıyorsa, bir bardak ılık suda 1 yemek kaşığı elma sirkesiyle 1 çay kaşığı tuzu eritin ve bununla günde birkaç kez gargara yapın. Boğazınız grip ya da soğuk algınlığından dolayı ağrıyorsa, bir ¼ elma sirkesi ile ¼ balı karıştırın ve 4 saatte bir, 1 yemek kaşığı yutun. Öksürük ve boğaz ağrısını hafifletmek için, yarım fincan sirke, yarım fincan su, 4 çay kaşığı bal ile 1 çay kaşığı acı sosu karıştırın. Günde 4-5 kez, 1 yemek kaşığı için. Birini özellikle yatmadan önce için. 1 yaşın altındaki bebeklerinize bal vermemeniz gerektiğini unutmayın
 
 

27 Aralık 2013 Cuma

RENKLER GÖZLERİMİZE NE SÖYLER

   







                                                           







                                                            
En çok hangi rengi seviyorsunuz? Giyiminiz için en çok hangi rengi tercih ediyorsunuz?
Bunlar her ne kadar genel sorular gibi dursa da cevaplarının kişiliğinizle alakalı özel bilgilerin anahtarı olduğunu hiç düşündünüz mü?  
Moda psikolojisi artık üniversitelerde ders olarak okutulan konular arasında yerini almış durumda, moda sözsüz iletişimin en önemli kaynaklarından biri olarak kabul ediliyor.
Dolayısıyla giyim tarzımız ve renk seçimlerimiz, kişiliğimiz, o günkü ruh halimiz hakkında karşımızdaki kişilere ipuçları veriyor. Elbette ki bir kişiyi sadece giyimine göre değerlendirmek doğru değil ancak yaptığımız stil ve renk seçimlerinin iletişimimizde etkili bir güç olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmış bir gerçek. O zaman biz de renklerin bize verdiği mesajlara bir göz atalım:
 
Siyah: Gücü, soyluluğu, ağırbaşlılığı ve kaliteyi temsil eder. Bazı kültürlerdeki olumsuz çağrışımlarına rağmen sofistike bir renktir. Önemli davet ve toplantılarda siyah giymek sizi ince ve zarif gösterir. Siyah giyen insanlar genellikle özgüveni yüksek kişiler olarak algılanır.
 
Beyaz: Tarzını oluştururken daha çok beyazı tercih edenler, genellikle titiz, istikrarlı ve uzlaşmacı olarak kabul edilen kişilerdir. Beyazın sağlık üzerinde de olumlu etkisi olduğu belirtilmiştir.
 
Mavi: Mavi renk elbiseler sizi sakin, düzenli ve sadakat sahibi biri olarak gösterir. Tansiyonu düşürücü bir renk olarak da algılandığından insanlar üzerinde sakinleştirici etkisi olduğu bilinen bir renktir. Gergin olduğunuzu düşündüğünüz bir günde giyiminizde mavi rengini tercih etmeniz daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir.
 
Kırmızı: Canlı bir renk olan kırmızı, gençliği, mutluluğu, hareketliliği ifade eder. Kırmızı kıyafet tercihiniz insanların sizin dinamik yapıda bir insan olduğunuzu düşünmelerine yardımcı olacaktır. İddiayı ve canlılığı sevenlerin vazgeçilmez rengidir.
 
Sarı: Sarı genel anlamda sevincin, ilhamın ve cesaretin rengidir. İş yaşamında genellikle sorumluluk sahibi kişilerin tercih ettiği bir renk olan sarı tonu koyulaştıkça hüznü de çağrıştırır.
 
Yeşil: Güven veren, ferahlatıcı bir renk olan yeşil kendinizi daha rahatlamış ve sağlıklı hissetmenize yardımcı olur. Ancak kimi zaman da yorgunluğuna yol açtığı düşünüldüğünden iş yaşamında tercih edilmesi gereken öncelikli renklerden olmadığı söylenir.
 
Mor: Mor konsantrasyonu arttıran, zenginliği temsil eden asil bir renktir. Sanatsal düşünceyi ve  yaratıcılığı arttırdığına inanılan mor rengini özellikle sanatla ilgili çalışan kişiler tercih edebilirler.
 
Turuncu: Turuncu rengi de tıpkı kırmızı rengi gibi canlı ve sıcak bir renktir ve sıcakkanlılığı, dışa dönüklüğü temsil eder. Sosyal ortamlarda bulunmayı seven neşeli yapıda biri iseniz giyim tercihleriniz arasında turuncu rengindeki kıyafetlerin büyük yeri olacaktır.
 
Pembe: Neşe ve mutluluk kaynağı olarak bilinen pembe rengi genellikle kız çocuklarının giyiminde tercih edilen renklerin başında gelir. Rahatlatıcı etkilere sahip olan pembe, iş yaşamınızda da sizi sakin, ılımlı ve sevimli gösterir.  


ve tabi ki renk demişken bu senenin yani 2014 kış rengi de
orkide moru olarak tayin edildi sizi örnekler ile baş başa bırakıyorum


                    
 

 

 




 

24 Aralık 2013 Salı

BENİM CUP CAKE ÇOK AMAÇLI OLDU

 izleyenlerim
merhabalar
benim cup cake yenmiyor ama yemede yanında yat cinsinden oldu
çocukların yediği abur cubur kutusu ortalıkta dolanıp duruyordu
biçim olarak tam da cup cake formundaki bu kutu benim dikiş malzemelerimi toplayan bir kutucuğa dönüştü
 kapağına böyle silikon elyaf yapıştırdım
 üstü iğnedenlik görevi gören
 

içi makine iğnelerimi  dikiş sabunlarımı  ve teğel iplerimi toplayan
çok sevimli bir kutucuk karşınızda


 

nasıl benzemiş değil mi
çok amaçlı olması da kullanım çeşitliği açısından toplayıcı oldu
boncuk tarzı el altında çabuk kaybolacak malzemeler masuralar da konabilir
 bu danteli de dün akşam başladım
otururken elim neden boş bir şema çıkarıp dantel başlayayım dedim bir kaç denemeden sonra bunu çıkardım benim ufaklık durur mu anne ben de senin gibi yapıcam deyip desenimin üzerine kendince desen yaptı  şimdilik örüyorum belki yeni dikeceğim mutfak perdesinde kullanırım
 
az kalsın unutuyordum bir de dün kendime gümüş rengi pelerin kestim
kızımın pelerini herkesin okadar dilinde ki çok yakıştığını söylüyor herkes
ben de kendime dikmek istiyordum ne zamandır  kaşmir aldığım bu kumaşı kestim bakalım ne zaman dikilecek
zaten bence aslolan kesmek  yavaş yavaş nasılsa dikilir
astar yapıp yapmama konusunda tereddütlüyüm yada ne tarz bir astar kullanmalıyım şimdilik bilmiyorum
 

23 Aralık 2013 Pazartesi

HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ HAYATIMIZ DA NE DEĞERLİDİR?













Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.

Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.

Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider. Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.

En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.

Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hâkim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.

Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı...

Bu gerçek bir hikâyedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır.

Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz idi?

SÖZÜN ÖZÜ: Dünyanın en güzel tatlı varlıkları olan çocuklarımızın en sevimli hallerini işlerimiz var diye önemsememek mi
yada bize göre ne değerlidir çok para verip aldıklarımız mı yoksa gerçekten değerden anlamayıp anlıyor gibi yaptıklarımız mı?
ya da hangi zamanda neye önem verdiğimiz mi?
dünya meşgalelerinden  neyleri kaybettiğimiz mi
hayatta neye değer verdiklerimizi bir sorgulama zamanı geldi.

19 Aralık 2013 Perşembe

KIZIMA ÖRDÜĞÜM CEKET BERE TAKIMI


İzleyenlerim
 merhabalar
iki hafta önce başlamıştım sanırım önce beresini ördüm
bereye 90 ilmekten başlamıştım belli bir miktar ördükten sonra hızlaca kesmeye başladım en tepesinde 15 ilmek kalana kadar sonra o 15 ilmeği hepsine iplik sonuna toplayıp büzerek bitirip tığ ile tersinden aşağıya doğru tek tek ilmek alarak ördüm
 

kollara 50 ilmekten başladım toplamda kol evine kadar 10 ilmek artmış oldu kolları keserken 3 ,2 ,1 şeklinde kesip sonra her 3 sırada birer taraftan keserek üstteki gibi şekillendirdim
kol , bere ve etek uçlarına  ajur örgüsü yapıldı

 üstteki berenin örülüş şekli
 arkaya 90 ilmekten başladım kol kesimine kadar düz ördüm yine 3,2,1 şeklinde kol evi vererek kestim
berenin ucu ile yakaya tığ ile oya yaptım
önlere 3 sıra şeklinde fisto diktim
ve kare metal düğme



17 Aralık 2013 Salı

DOLMA BAHÇE DE GEZİ ÇIRAĞANDA YEMEK

 izleyenlerim
merhabalar
dünün o kara yağışlı havasında dolma bahçeyi gezdik
beraber gittiğim arkadaşların hafif serzenişleri ile
ama bana sorarsanız ben geziden oldukça memnundum yıllar önce gitmiştim dolma bahçeye
ve yeni bölümleri açılmış mesela harem kısmı benim gezdiğimde açık değildi
anladım ki müzeleri her on yılda bir tekrar gezmek gerekiyor


 şu muhteşem kubbeye bakarmısınız
daha önce bu kubbeyi görmemiştim renkleri bir başka süslemeleri başka güzel
 artık eskisi gibi ayakkabılarınızla rahatlıkla giremiyorsunuz ayaklarınıza galoş giyip müzeyi öyle geziyorsunuz
duvardaki tablodaki köylü kızı bana öyle derinden baktı ki
acep büyük büyük ninem olabilir mi?

 bayramlaşmanın olduğu salon
şimdiler de kullanıldığını öğrendik
hatta Atatürk'ün cenaze namazı bu salonda kılınmış
ve tabutu karşıdaki kırmızı tahtın olduğu yerdeymiş insanlara bu salonda
ziyarete açılmış
 ve bir çok saatin olduğu bölümü gezdirdiler bize
valla arkadaşlar da dedim iyi ki geldik diye benim için eşsiz bir gezi oldu
 padişahcağızlarımızın mütavazi yaşamları
Le château de Versailles (  versay sarayını) da gezdiğim için biliyorum onlardaki ihtişam ve gösteriş  yanında bizimki de saray mı diyorum
hem devleti yönettikleri
hem davetli ağırladıkları
hem de  ailesi ile yaşadığı büyücek bir ev diyelim
nur içinde yatsınlar
 ve yemeğe Çırağan sarayına geçildi
Enderun salonundaydık
hava yağışlı olmasaydı manzaranın daha çok keyfi çıkabilirdi
ama yine de keyifliydi


 neler yemişiz


 aman çıkmadan
her zaman geldiğimiz yer mi diye
başladık her yerde fotoğraflar çekmeye
işte ne denir bilmem ki........
herkes aynı telaş içinde olduğundan kimse kimsenin kusuruna bakmadı
herkesin elindekilerinden ardı ardına flaşlar patlıyordu
bizde birkaç tane diyemeyeceğim kadar fotoğraf çekindik durduk



16 Aralık 2013 Pazartesi

KIZIMA TAFTADAN DİKTİĞİM ELBİSE


 merhabalar
geçenlerde kestiğim tafta elbise
beatrıce baskılı broşumuzda eksik değil hani
tafta kumaşları çok seviyorum
hem çocukta şık duruyor
hem de buruşmadığı için çok kullanışlı
jile tarzı elbiseleri kollu olanlara göre daha çok tercih ediyorum içine giydiği çeşitli renkte badi ile tamamlayabiliyorsunuz



12 Aralık 2013 Perşembe

BAŞ TAACIM

 evet izleyenlerim
kısa günün bol işi oldu
bu sabah eskiyen tacımı üstteki gibi yeniledim
altta eski elbisesinden sıyırıp attığım tacım yeni şahsiyeti ile karşınızda
 neler yapılmış
eski kılıfı dikkatlice sökülüp yeni uygulayacağım kumaşı 
ona göre kestim

 her tarafından silikon tabanca ile yapıştırdım
 üst kısmını böyle faransız danteli vari bir fisto ile kapladım

 ve ne var ne yok başladım araştırmaya
ve böyle bir sonuç çıktı
 başka bir de ortanca oğlana murat boz beresi örüyordum onu bitirdim
 kızımın bolerasının kolu bitti diğer kola başlanacak

ve kızıma bir piyenses elbisesi kestim
kızım anne bana piyenses elbisesi dikecekmisin diye sorunca dayanamadım
evde mevcut olan pembe tafta kumaşım vardı
eteği kloş kestim

 iç kısmın da iki katlı kloş şeklinde tül kestim
 başladık bakalım dikmeye bir dahaki postumuz da bu elbise ....
daha ne olsun
kısa güne daha ne sığacaktı ki?